KADIR GECESININ ANLAM VE ONREMI!!!
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki, (Allahü teâlâ rızâsını tâatde, yani ibâdetlerde; gadabını günâhlarda, harâmlarda, mekrûhlarda; orta namâzı [salât-ı vustâ diye geçiyor] beş vakit namâzın içersinde; Evliyâsını insanların arasında; Kadir gecesini de Ramazân ayı içerisinde gizlemiş). Onun için Ramazân-ı şerîfin her gecesini Kadir gecesi bilmelidir. Hatta atalarımızın bir sözü var, (Her geceyi Kadir, her gördüğünü Hızır bil) diye. Kârımız olur, zarârımız olmaz. Bu gece, nasîb olursa yirmiyedinci gecesi. Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm”, Eshâb-ı kirâmdan birisi gelmiş. Demiş, Yâ Resûlallah! Kadir gecesi ne zamân? (Birinci gecesiydi geçti) buyurmuşlar. Bir başka Ramazân-ı şerîfte (Üçüncü gecesiydi, geçti). Bir başkasına, (Onyedinci gecesiydi, geçti) buyurmuşlar. Zâten şâfi'î mezhebinde onyedinci gecesidir. İmâm-ı Şâfi’î hazretlerinin ictihâdı öyle. İmâm-ı Şa’rânî hazretlerinin ictihâdına göre, (Ramazân-ı şerîf pazartesi başlarsa, Ramazân-ı şerîfin yirmibirinci gecesi Kadir gecesi olur. İsâbet edebilir, mutlak kesin değil bunlar. Olabilir. Ama bütün bunlara rağmen, Ramazân-ı şerîfin yirmiyedinci gecesi de Kadir gecesi olabilir. Ama Kadir gecesi yirmiyedisine isâbet etmese bile, yirmiyedinci gecenin ayrı bir husûsiyyeti var. Üstünlüğü var. Meselâ Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm”, geçtiyse ne yapalım diye sorulduğu zamân buyuruyorlar ki, [hazret-i Âişe valdemiz de buyuruyor], (Yirmiyedinci gecesini tes’îd edin, [yani kutlayın] orada ibâdet yapın).
Peki, Kadir gecesinde yapılacak en kıymetli ibâdet nedir? (İlim öğrenmek) buyuruyorlar. [yani herkese lâzım olan fıkh bilgileri] Oturup, Allahü teâlânın dîni hakkında birazcık meşgûl olmak. Meselâ bir hadîs-i şerîfde geçiyor da, Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki, (Kadir gecesinde bir kerre Kadir sûresini okumak, başka zamânda Kur'ân-ı kerîmi hatm etmekten daha sevâbdır. Kadir gecesinde bir tesbîh [yani sübhânallah demek], bir tahmîd [yani elhamdülillah demek], bir tekbîr[yani Allahü ekber söylemek], yediyüzbin tesbîhden, tahmîdden, tekbîrden daha kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [yani az bir zaman] namâz kılmak, ibâdet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir). (Tefsîr-i Mugnî)de geçiyor bu hadîs-i şerîf. Böyle kıymetli bir gece.
Allahü teâlâ da, Peygamber efendimize, (Kadir gecesi senin ve ümmetinindir) buyuruyor. Çünkü Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu, uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri sâlih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ Ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsân etti, buyruluyor. Bunu da imâm-ı Mâlik hazretleri haber veriyor. Hatta Peygamber efendimiz, (Benî-Îsrâîl Peygamberlerinden seksen yıl Allahü teâlâya ibâdet eden oldu) buyurunca, Eshâb-ı kirâm hayret ettiler. Bunun üzerine Cebrâîl “aleyhisselâm” gelip: (Yâ Resûlallah! Senin ümmetin bu Peygamberlerin, seksen yıllık ibâdetine şaşarlar. Allahü teâlâ sana ondan iyisini gönderdi) diyerek,(Kadir gecesi, bin aydan hayrlıdır) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu. Dolayısıyla böyle önemli ve mühim bir gece. Velev ki, Kadir gecesi olmasa bile yirmiyedinci gecenin, apayrı üstünlüğü, husûsiyyeti var. Bu geceden gâfil olmamalı. Peygamber efendimizin “aleyhissalâtü vesselâm”, hazret-i Âişe valdemiz sorduğu zamân ümmetinin okumasını tavsiye buyurduğu duâ var. O duâ da: (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül’afve fa’fü annî). Kadir gecesinde bunu sık sık okumalı. (Yâ Rabbî! Sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affeyle!) demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder